Eskiden apartmanların kapılarına “Satıcı ve Pazarlamacı Giremez” notları asılırdı. Çünkü bir ürün satmak için bu insanlar, dairelerin kapılarını tek tek çalar ve satış yapmaya çalışırlardı. Hatta bazı markalar veya bazı ürünler için 20 kadar kadın ve erkeğin kalabalık olduğu gruplar bir mahalleye getirilir ve agresif bir şekilde satış yapılmaya çalışırlardı. O zamanlar insanların temel motivasyonu komşumda gördüm, güzelse nereden aldığını sorayım, ben de alayım düşüncesiydi. Bugün online alışverişte artık komşuma sorayım nerden almış? Ben de sipariş vereyim şeklinde dönüştü.
Online Alışverişte Ev Dekorasyonu ve Hırdavat
Eğer baştan ev dizmiyorsanız veya evinizin eksiklerini gidermiyorsanız genelde bir ev dekorasyonu, marangoz veya showrooma gidip eşyaları seçer ve satın alırsınız. İşte bu sürecin de artık sonuna geldik diyebiliriz. Şöyle anlatmak gerekirse eğer eskiden her evde bir takım çantası olurdu ve bu takım çantası genelde nalburdan alınan alet edevat ile doldurulurdu. Hala neredeyse her evde bir takım çantası var ancak artık bu çantalar Koçtaş gibi markaların online mağazasından alınarak dolduruluyor. Hatta öyle ki insanlar artık alet çantasının ötesinde koltuk takımını mağazada gidip beğendikten sonra direkt olarak Koçtaş online mağazasından sipariş veriyor.
Hiç Kimse Daha Fazla Ödemek İstemez!
İster bir tamirci, isterseniz marangoz olun kimse daha fazla ödeyerek aynı mala sahip olmak istemez. İnsan psikolojisi kendini aptal gibi hissettirmeyi ne yazık ki kaldırmaz. İşte bu yüzden normal müşterilerden öte bugün marangozların hatta büyük nalburların bile online alışveriş yaparak stok yaptıklarını, müşterilerinin talep ettikleri ürünleri çok sipariş verip Koçtaş indirim kodu kullanarak elde ettikleri yüksek indirimle başka müşterilerine bile sattığına şahit oluyoruz!
Yeni Nesil Satış ve Kazanç Yollarında Girişimciler
Oyuncakçılardan, giyim markalarından veya tekstil atölyelerinden mal alıp tezgahında satmanın neredeyse sonuna yaklaştığını gören girişimciler de rotasını değiştirdi ve dijital değişime ayak uydurmaya başladı. Öyle ki bu sayede hem ithalat hemde ihracatta patlamalar yaşandı. Üreten ülkelerden ucuza alıp tüketen ülkelere, kârını koyarak online bir şekilde mal satan insanlar ticaretin geldiği bir noktayken artık direkt olarak malı 3 liraya bulup 5 liraya satan ve alıcıya doğrudan ürün göndertilen bir süreç başladı. Kafanız karıştı değil mi? Şöyle izah etmek gerekirse bir Türk, bir Çinli ile 10 tane ayakkabı için pazarlık edip anlaştıktan sonra, ürünlerin fotoğraflarını olduğu gibi başka platformlarda satışa sunuyor. Örneğin kendisinden alışveriş yapan bir Fransız olduğunda, Türk gidip Çinli’ye malı Fransız’dan aldığı adrese göndermesini söylüyor. Bir fıkra gibi anlattığımız bu ticaret sirkülasyonu dünyada 20 milyar dolara kadar ekonomi yaratırken ayrıca tüketici ve üreticiyi bir araya getiren profesyonel, yeni nesil pazarlama, reklamcı ve benzeri bir çok yeni mesleği ortaya çıkartıyor.