Private Shopping, yani Özel Alışveriş Kulübü kavramı Fransa’da bir girişimcinin, dünyaca ünlü markaların, sezon sonunda stoklarda kalan ürünlerin tamamını satacağının sözünü vermesiyle ortaya çıkmış bir kavramdır. Aslında ucuza satarsam, çok satarım mantığına dayalı bu sistemde, site diğer adıyla platform markalar ile çok iyi bir iş birliği içerisinde olmalı ve sürekli olarak tedarikçi zincirini genişletmelidir. Hatta kendi üretimini, kendi markasıyla bile yaparak bunu satışa sunmalıdır.
Türkiye’nin ilk Özel Alışveriş Kulübü olan Markafoni’yi herkes bilir. İlk bir milyon üyesine hiçbir pazarlama bütçesi ayırmadan ulaşan, tam bir başarı hikayesi, internette tam bir çığır açtı. Normalde teknoloji alışverişinin yoğun olarak devam ettiği dönemde sunduğu inanılmaz indirim kampanyaları ve siteyi herkese kapatıp, davetiye ile kullanıcıları içeri almasıyla birlikte giyim alanında kervanın başını çekmeyi başardı diyebiliriz. Bir zaman sonra hisselerinin tamamının satıldığı ve çok kısa bir süre sonra kadar iflasa giden bu yolculukta sadece online alışveriş alanında değil ayrıca Türk Girişimcilerine de ciddi anlamda yol gösterdi ve kendine birçok rakip doğurdu!
İkinciyi Geçersem Kaçıncı Olurum?
Markafoni’nin açılmasından kısa bir süre sonra Türkiye’de birçok Özel Alışveriş Kulübü açıldı, hatta bunların bazılarının arkasında 200 milyon değerinde, Türkiye’nin en büyük şirketlerinin, holdinglerinin ve ailelerinin bulunduğu siteler olsa da birçoğu kısa bir süre sonra iflas etti ve kapandı. İşte bu rekabet kervanına ikinci sıradan katılan Trendyol şu anda pazarda lider olarak yoluna devam ediyor. Ayda 40 milyondan neredeyse Türkiye nüfusunun yarısını tek başına ağırlayan site, kullanıcılarını sezon indirimlerinin yanında, ağırlığı kadın olan ziyaretçilerinden gelen geri bildirimleri çok iyi bir şekilde değerlendirip kendi üretimini sağladığı TrendyolMilla markasıyla da satışlara başladı. Trendyol, Markafoni’nin aksine Trendyol indirim kodu sunarak müşterilerin zaten indirimli ürünlere daha fazla indirimle ulaşmalarını sağlayarak çok kısa bir süre içerisinde adeta bağımlılık yarattı diyebiliriz. Öyle ki alışverişlerin patladığı bir dönemde birçok plaza, kadın çalışanlarının dikkatini dağıtmasından dolayı Trendyol etiketli kargoların teslimatını saat 17’den sonra yapılması kararını aldı!
İnternetten Alışveriş Artık Yeterince Ucuz Değil Mi?
2009 ve 2010 yıllarında Türkiye’de internet kullanımının olabildiği son seviyeye ulaşması ve online alışverişin neredeyse ilk deneyim seviyesinde olduğu yıllarda Trendyol, Markafoni gibi siteler ciddi anlamda indirimler yaparak yollarına devam edebilirken, arkasına büyük sermayeleri ve kuruluşları alan diğer girişimlerle birlikte rekabet ciddi şekilde arttı. Rekabetin arttığı her ortamda kalite elbette yükselir ancak yüksek kalitenin getirdiği bir diğer kusur ise fiyat politikasıdır. Son zamanlarda bir çok insan aslında internetten alışverişin artık eskisi kadar cazip olmadığını düşünse de, internetten alışveriş sadece ucuza alışveriş değildir. Oturduğunuz yerden birkaç tıklama ile hatta bazen akıllı cep telefonunuzdan bir otobüs yolcuğunda veya televizyonda gördüğünüz bir ürünü hemen satın alabileceğiniz, sizlere; zaman, para ve efor kazandıran bir süreçtir diyebiliriz. Bu şekilde online alışverişi hem daha az ödeyerek hem de daha az yorularak alışveriş yapmak olarak ikiye ayırıp bir bütün olarak görmek, çok zor olmasa gerek!